Translate

19 Haziran 2013 Çarşamba

Sonra günler geçiyor işte. Hepimiz büyüyoruz. Kafamıza bir şapka veriyorlar. ''At bunu havaya'' diyorlar. ''Şimdiye kadar kıçından terler akıta akıta geçmiş olduğun sınavların, girmiş olduğun streslerin, almış olduğun puanların mükafatı''. Atıyorsun. Büyüdün zannediyorsun.  ''Büyüdük be'' diyorsun.

Kariyer siteleri, başka sınavlar, mülakatlar, maaş, stresler, ay sonu, iş yerindeki dedikodular...

Güzel şeylerde var tabi hayatta. Bence o şarkıdaki gibi değil yani ''biz büyüdük ve kirlendi dünya'' değil. Dünya kirliydi, küçükken ayık değildik, şimdi fark ettik. Ha ama büyüdük mü? Bana sorarsan ben büyümedim.

''Ne zaman büyüyeceksin?'' dersen de insanlara şaşırmamayı öğrendiğim zaman ve umarım hiç bir zaman.

 Şaşırmak; insanın hayata heyecanını taze tutuyor kanımca.

Bir de... Biz böyle çok güzeliz. Yüzümüz gözümüz şişse de, ağzımızda-genzimizde biber tadı olsa da heyecanlıyız, umutluyuz. Çok güzeliz. Biz büyüdük, kirliydi dünya ama güzelleşecek. İnanıyorum, inanıyoruz. Naz demişti bir keresinde : ''inanıncaolmuyordainanmayıncahiçolmuyor'' diye. heh ortaya bir karışık ondan.